Bileşenlerden

İRİS GÖLÜ’NÜN CAN SUYUNU KESMEYİN ! …

Karaburun Yarımadası’nın tek doğal sulak alanı olan İris Gölü, yıllardır kurutulma tehlikesiyle karşı karşıya. 1970’lerden bu yana açılan kanallarla suyu boşaltılmaya çalışılan göl, zamanla kendini toparladı. Ancak 2019’da tekrarlanan göl kurutma girişimleri ekolojik dengeleri tehdit etti. EGEÇEP bileşenlerinden Karaburun Sivil İnisiyatifi ve Karaburun Yerel Fok Komitesi, 6 yıldır süren gözlem ve çalışmalarla gölün korunması için yetkili kurumlarla işbirliği yapıyor.

Ağustos 2025’te yapılan son incelemelerde, Karareis Barajı ve Salman Göleti Ortak Deposu’ndan verilen deşarj suyunun İris Gölü’nün can suyu olduğu görüldü. Bu suyun düzenli verilmesiyle göl yeniden canlanıyor, yaban hayatı ve sazlık alanlar güçleniyor.

Karaburun Sivil İnisiyatifi ve Karaburun Yerel Fok Komitesi, DSİ’nin baraj suyunu İris Gölü’ne ulaştıracak sistemleri kurmasını ve gölün sulak alan tescil sürecinin hızlandırılmasını talep ediyor. Kuraklık tehdidi altındaki gölün yaşatılması, bölge ekolojisi ve doğal yaşam için hayati önem taşıyor.

Açıklamayı aşağıda okuyabilirsiniz

İRİS GÖLÜ’NÜN CAN SUYUNU KESMEYİN !

Karaburun Yarımadası’nın tek doğal sulak alanı olan İris Gölü’nün 70’li yılların sonunda suyunun kanallar açılarak boşaltılmaya ve gölün kurutulmaya çalışıldığı, kadastral parselasyon yapılarak özel mülkiyete geçirildiği, benzer girişimlerin aralıklı olarak yapıldığı bilinmekte. 

2019 yılında, gölün ekolojik karakterini olumsuz yönde etkileme riskini doğuran göl kurutma girişimi karşısında konunun basında geniş bir şekilde yer alması sonucu T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma (TVK) Bölge Komisyonu 20.12.2019 tarihinde toplanarak İris Gölü ile ilgili bir dizi karar almış, 2020 yılında ise İzmir Valiliği Mahalli Çevre Kurulu tarafından konunun uzmanlarından oluşan bir komisyon oluşturulmuştu.  

2019’dan 2025’e   geçen 6 yıl içinde İris Gölü’nde  gözlem, kayıt ve belgeleme çalışmalarını sürdüren Karaburun Sivil İnisiyatif ve Karaburun Yerel Fok Komitesi ilgili kurumlarla iletişimlerini sürdürmekte ve Sulak Alan Envanterine de işlenen İris Gölü için hazırlamış olduğu teknik raporun tescil çalışmalarına ışık tutacağına olan inancıyla konunun Mahalli Sulak Alan Komisyonu gündemine de alınmasını istemektedir.  

Karaburun Sivil İnisiyatif ve Karaburun Yerel Fok Komitesi tarafından  İris Gölü’ndeki son gelişmeler üzerine yapılan ortak açıklamada;

“…Yarımadanın tek doğal sulak alanı olan İris Gölü’nde 16/19 Ağustos 2025 tarihlerinde yaptığımız gözlem çalışmalarında, Karareis Barajı ve Salman Göleti Ortak Deposu iletim hattından Çeşme’ye içme suyu bağlanmasıyla ilgili proje devam ederken Baraj deşarjları ile akıtılan suyun, yaşadığımız kuraklık döneminde İris Gölü’ne hayat verdiğine tanık olduk. Verilen su sayesinde kurumaya yüz tutan İris yeniden canlanmış, yaban hayatının barınacağı habitatlar güçlenmiş, göl yüzeyini kaplayan sazlıklar, hayıtlar yeniden yeşermiş, makilerin durumu umutlarımızı arttırmıştır.

Karareis Barajı ve Salman Göleti Ortak Deposu deşarj suyunun, sulak alan tescil çalışmaları süren İris Gölü’ne aralıklarla verilmesinin İris Gölü’nün yaşatılması için en uygun çözüm olacağı düşüncesiyle önerilerimiz ve 2025 yılında ilgili kurumlarla paylaştığımız İris Raporumuz  DSİ yetkililerine iletilmiş ve önümüzdeki süreç içinde İris Gölü’nün kurumaması adına gerektiğinde su verilebilmesi için deşarj istasyonuna bir vana konulması ve suyun bir boru hattı ile ana yol altından İris Gölü’ne ulaşmasının sağlanmasının en doğru ve sağlıklı olduğu belirtilmiştir. Bugün, DSİ’nin baraj deşarj suyunu boşaltmak için açtığı kanallar ile geçmişte İris’in suyunu boşaltmak için açılan kanalların bağlandığı vadi aynıdır. Yapılması gereken baraj deşarj suyunun her iki yönede verilmesini sağlanmak ve İris’e can suyu olmaktır.  

Ülkemizde pek çok tatlı su gölünün kuruduğu bu dönemde, İris vb. küçük göllerin varlığını sürdürmesi hem bölgemiz hem de yaban hayatı açısından büyük önem taşımaktadır. İris Gölü ve çevresi önemli kuş türlerinin üreme, konaklama ve barınma alanıdır. İnsan yaşamı, doğal hayatın korunması ile güçlenir. Doğal alanların korunması sağlıklı ve dengeli bir yaşam adına işlev taşır.

Önümüzdeki süreçte İris Gölü’nün yeniden canlanması DSİ’nin can suyu sağlama yönündeki kararı ve uygulaması ile önem kazanacaktır. Bu durum, İris’e insan eliyle  geçmişte yapılmış olan suçların bir daha yaşanmaması adına önemli işlev görecektir.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlüğü tarafından sulak alan tescili çalışmaları kapsamında izleme ve belgeleme süreci devam eden İris Gölü’nün kuruyan göllerimizden biri olmaması için Karareis Barajı ve Salman Göleti Ortak Deposu’ndan akıtılan deşarj suyunun bir program dahilinde İris Gölü’ne verilmesi için DSİ tarafından gerekli adımların atılacağına inanıyoruz…” denildi.  

Ne Olmuştu ?

Yarımada’nın tek doğal sulak alanı olan İris Gölü’nün 70’li yılların sonunda suyunun kanallar açılarak kurutulmaya çalışıldığı, kadastral parselasyon yapılarak özel mülkiyete geçirildiği ve ancak zaman içinde gölün kendini yeniden toparladığı bilinmektedir. İris Gölü’nü kurutmak amaçlı açılan kanallar 1999 yılı topografik haritalarında görülmektedir. Bu bilgiler Göl suyunun birkaç kez bu amaçla boşaltıldığını göstermektedir. Benzer bir girişim 2019 yılında  tekrarlanmış, gölün ekolojik karakterini olumsuz yönde etkileme riskini doğuran göl kurutma girişimi karşısında parsel sahipleri, organik gübre çıkarma amaçlı bir işlem yaptıklarını gerekçe olarak göstermişlerdir. Konu ile ilgili açılan kamu davası devam etmektedir.

2019 yılında, yerel platformlar ortaklığında hazırlanan  İris Gölü ile ilgili yapılmış bilimsel çalışma ve gözlemlerin derlendiği bir rapor ilgili kurumlarla paylaşılmıştır. İris’teki bu gelişmeler basında geniş bir şekilde yer almış ve T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma (TVK) Bölge Komisyonu 20.12.2019 tarihinde toplanarak İris Gölü ile ilgili bir dizi karar almıştır. Kanalların ivedilikle kapatılmasını kararlaştıran komisyon, Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 9. ve 65. Maddeleri kapsamında yetkili Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına, Karaburun Kaymakamlığı ve Karaburun Belediye Başkanlığı’nca alanın eski haline getirilmesine oy birliğiyle karar vermiştir. 12.02.2020’de ise İris Gölü’nü kurutmak için açılan kanalın ağzı Karaburun Belediyesi tarafından kapatılmıştır. 10.03.2020 tarihli ve 320/2020/01 sayılı İzmir Valiliği Mahalli Çevre Kurulu toplantısında ise İris Gölü ile ilgili konunun uzmanlarından oluşan bir komisyon oluşturulması kararı alınmıştır.

24.11.2020 tarihinde DSİ 2. Bölge Müdürlüğü organizesinde içinde İris Komisyonu üyesi kurumlarla birlikte İris Gölü’nü Kıyı Kenar Çizgisi tespiti çalışmaları için alanın tabii ve suni göller tanımına giren alanlardan olup olmadığına yönelik saha ziyareti yapılmıştır.

İris Gölü saha çalışmasında;

  1. İris Gölü’nün doğal ve tabii göl olduğu,
  2. DSİ 2.Bölge Müdürlüğü tarafından kıyı çizgisi ve haritalama tespit çalışmalarının yapılması gerektiği,
  3. Göl’ün mahalli sulak alan vasfının tespiti için Tarım ve Orman 4. Bölge Müdürlüğü’ne görüş sorulması, hususları karara bağlanarak tutanak tutulmuştur.

2021 yılında ise  DSİ tarafından kıyı kenar çizgisi ve su stok tesbit işlemlerinin tamamlandığını biliyoruz.

2019’dan bugüne süreci takip ederek, bölgede gözlem ve belgeleme çalışmalarını yürüterek İris’i gündemde tutmaya çalışan Karaburun Sivil İnisiyatif ve Karaburun Yerel Fok Komitesi, Türkiye Sulak Alan Envanterine de işlenen İris Gölü için hazırlamış olduğu teknik raporu 10.03.2025 tarihinde T.C Tarım ve Orman Bakanlığı T.C. Doğa Koruma ve Milli Parklar İzmir İl Müdürlüğü’ne göndermiştir. Raporun, tescil çalışmalarına ışık tutacağına olan inancıyla konunun Mahalli Sulak Alan Komisyonu gündemine alınmasını ve İris Gölü için sulak alan tescil sürecinin başlatılarak, plânlama, projelendirme, uygulama, bakım, kontrol, denetim vb. çalışmaların hızlandırılmasını istemiştir.

2019’dan 2025’e kadar geçen 6 yıl içinde alanda yapılan gözlem çalışmalarında kapatılan kanallarda su sızmasının olduğu saptanmış durumdadır. Ayrıca, İris Gölü’nde suyun azaldığı, sazlıkların kuruduğu, gölü kurutmak amacıyla eskiden açılmış olan kanallar boyunca suyun biriktiği, kaçak su kullanımı ve yoğun otlatma baskısının devam ettiği gözlemlenmiştir. Tüm olumsuzluklara karşın İris Gölü’nde bölgeyi terk etmeyen, konaklayan, belli dönemlerde uğrayan kuşlarıda gözlemlediğimizi söylemek isteriz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir