22 NİSAN DÜNYA GÜNÜ

68 kuşağı, sivil hakları talep etmeleri ve nükleer denemelerden kaynaklanan radyasyon ile pestisitler başta olmak üzere o günden bugüne hala birikerek büyüyen kirleticilerin ekolojiye verdiği zararlara dikkat çekmek için üniversite öğrencilerinin sınav tarihlerinin ortasına denk gelen 22 Nisan’ı Dünya Günü ilan ettiler. Wisconsin Senatörü Gaylord Nelson’un desteğiyle ve yüksek lisans öğrencisi Denis Hayes‘in öncülüğünde ABD’de 20 milyon insan tarafından ilk defa 22 Nisan 1970 tarihinde Dünya Günü kutlandı.

21 Nisan 2009’da İzmir, Bergama’daki Ovacık Altın Madenine verilen ÇED belgesinin iptali için Kozak yaylasından 15 köy, Ayvalık İlçesine bağlı bir köy ile Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine (TMMOB) bağlı meslek odaları, İzmir Nöbetçi İdare Mahkemesi’ne dilekçe vererek dava açtı. Ertesi gün ise Dünya Günü’nün 39’uncu yıldönümü idi. Bu yıl 53’üncü yıldönümü ve Bergama Direnişinin birikimi ile İkizköy, Akbelen Ormanı’nı vermemek için 644 gündür direniyor.

Kapitalizmin beraberinde getirdiği küresel ısınma, iklim krizi ve çevre kirliliği sorunlarının politika ile ilişkisini ABD Başkanı George W. Bush’un Kyoto Sözleşmesi ardından söylediği “Kampanyadan beri şartlar değişti. Şu an enerji krizi yaşıyoruz. Bu yüzden şu anda karbondioksit salımı konusunda zorunlu bir üst sınır koyamam.” sözleri ile açıkça görüyoruz. Günümüz şartlarının gerekliliği üzerine yaşam savunucularının siyasetin içinde yer almaları zorunlu hale gelmiştir.

6 Şubat’ta “imar affı” ile yüz binlerce insanın katledildi, doğal bir olay afet haline getirildi. Hala asbest saçıldığı bilinmesine rağmen kaldırılmaya devam edilen molozların zeytinliklere dökülmesi ve tarım arazilerinin, ormanların inşaata açılması ekokırım suçunun en güncel örneğidir. Metalik madencilik için yapılan talan verimli toprakların yok edilmesi ile yaşamın geçmişini, şu anını gasp etmekte ve geleceğini ise çalmaktadır. Akkuyu nükleer enerji tesisi, bulunduğu konum itibari ile Akdeniz’i etkileyebilecek bir fay hattının dibinde kurulmakta ve gelecek günlerde tesise nükleer yakıtın getirileceğini biliyoruz, geçmiş deneyimlerimizden aksi bir durumda neler olabileceğini tahmin edebiliyoruz. Ekokırım suçu yaşamının her anını ve sınır tanımadan etkilemektedir. Ekokırım Suçunun tanınması ve yasallaşması için biz yaşam savunucularına büyük bir görev düşmektedir.

Yaşam için yıkıcıları işaret eden Dünya Günü’nde daha yaşanılası bir gelecek için mücadele edenleri selamlıyoruz. Sevgiyle, mücadeleyle, dayanışmayla!

                 EŞSÖZCÜLER

    Seval EKİCİ                     Süleyman ERYILMAZ

0 552 856 23 76                     0532 353 64 15

                   www.egecep.org.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir