EKOKIRIM GÜNDEMLİ EGEÇEP BİLEŞENLER TOPLANTISI
EGE ÇEVRE VE KÜLTÜR PLATFORMU
EGEÇEP BİLEŞENLER 05.05.2022 TARİHLİ TOPLANTISI
KATILIMCILAR: Arif Ali Cangı, Asiye Ercan, Aslı Akdemir, Derya Lim, Baha Okar, Emre Pekgönenç, Erhan İçöz, Erdoğan Şahin, Eşref Dağ, Filiz Tırnova, Hakkı Uysal, İbrahim Büyükgöl, İlker Ağın, İpek Sarıca, Merih Deniz, Nebahat Dinler, Nihal Sarıpınar, Nur Damar, Sedanur Uğur, Süleyman Eryılmaz, Vedat Özçömlekçi, Yağmur Özcan, Yüksel Keleş, Gürkan Develi
(Egeçep Yürütme Kurulu Üyeleri, Ayvalık Tabiat Platformu, Burhaniye Çevre Platformu, Çiğli Çevre Kültür ve Dayanışma Derneği, Doğanın Çocukları, Keçi Kültür Ekoloji Çevre ve İletişim Derneği, Salihli Çevre Derneği)
Egeçep Bileşenler Toplantısı; çalışmaları haziran sonuna kadar devam edecek olan ‘Yurttaş Ekokırım Yasası Yapıyor’ kampanyası gündemi ile gerçekleştirilmiştir.
Siyasi partilerin milletvekili adayları, seçim öncesi, ekolojiye ve çevre sorunlarına, ekokırımyasa teklifi kampanyasına bakış açılarını ortaya koyabilmeleri için toplantıya davet edilmişlerdir.
Burcugül Çubuk ve İbrahim Akın (Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi), Helil Kinay ( Cumhuriyet Halk Partisi ) Yüksel Keleş ( Sol Parti) katılım sağlamışlardır.
Avukat Arif Ali Cangı, Ekokırım Yasa Teklifi ile ilgili bilgilendirme yapmıştır.
Fikrin; İstanbul’da, 3-4 Kasım 2022’de yapılan Uluslararası Ekokırım Toplantısı’nda, yeryüzündeki yaşamın tehlikeyi girmesi üzerine, ne gibi önlemler alınabilir, ekokırım yasası yapılabilir mi? sorularına cevap ararken ortaya çıktığını, dilekçelerin hak kapsamında TBMM’ne sunulacağını, bu yolla, yurttaşın yasa teklifi hazırlamaları için vekillerine ısrarcı olabileceğini, doğrudan demokrasiye ulaşmanın da mümkün olabileceğini belirtmiştir.
Arif Ali Cangı, Dünya Sağlık Örgütü’nün gelecekteki en büyük sorunun iklim değişikliği olacağı saptamasına vurgu yaparak, yaratacağı gıda krizi, iklim göçleri gibi etkilerle baş edebilmek için bilimsel çalışmaların sürdüğünü, ancak hükümetlerin önlem alma konusunda harekete geçmediklerini, kapitalist endüstriyel sistemin bir milyon türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığını, canlı yaşamın tehlike altında olduğunu, bu yüzden 14 Mayısta yapılacak seçim öncesi sorgulamaların çok önemli olduğunu belirtmiştir.
İklim değişikliği sorununun Pasifik Ada Devletlerinin ısrarı ile Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin gündemine alındığını, çalışmaların belli bir aşamaya geldiğini, Türkiye Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yetkisini tanımadığı için iç hukukta, Anayasa’nın 17. ve 16 maddelerine dayanarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda yer alan Çevreye Karşı Suçlar başlığındaki düzenlemenin önemli ancak, yeterince uygulanmadığını, bu teklifin hazırlanmasının hem bir hak, hem de ödev olduğunu dile getirdi.
Ekokırım yasa teklifi çalışması ile, Türk Ceza Kanunu Soykırım ve İnsanlığa Karşı Suçlar başlıklı kısmına, 77/a maddesine, İnsanlığa ve Gezegene Karşı Suçlar, şeklinde ekleme yapılmasının, suçun kasten ve taksirle işlenmesi ayrımının, zarar meydana gelmeden önlemeyi hedef alan tehlike suçu olarak düzenlenmesinin, zararın oluşması durumunda daha ağır ceza ile karşılanmasının, tüzel kişiler için de önlem alınmasının, suçların zamanaşımına uğramayacağının belirtilmesinin amaçlandığını ifade etti.
Ekokırım kavramının Türkiye’de, tüm yurttaşlarda, siyasilerde gündeme getirmenin önemli olduğunu, böylelikle seçimden sonra, Yeni Meclis’in Başkanlık Divanı oluşur oluşmaz sunulacak dilekçelerin amacına ulaşmasının sağlanabileceğini belirtti.
Süleyman Eryılmaz, bu çalışmanın sadece ekolojik örgütlerin yürüttüğü değil, yurttaştan yurttaşa yayılan bir kampanya olduğunu, bir milyon imza toplanmasının hedeflendiğini söyledi.
Erhan İçöz, İstanbul’da, kasım ayında yapılan 2022’de yapılan Uluslararası EkokırımToplantısı’nda, daha önce CHP Milletvekili Ali Şeker tarafından, bireysel olarak, Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen çevre suçlarına öngörülen cezaların artırılmasına ilişkin yasa teklifi verildiğini öğrendiklerini belirtti.
Ekokırım Yasa Teklifi Kampanyası’nın, gezegene karşı suçları kapsaması, yurttaşın doğrudan yasa yapma çalışmasına katılması, zamanaşımı sebebiyle suçtan kurtulmanın mümkün olmaması yönleriyle bu tekliften farklı olduğu, Meclis’e gelmesi durumunda iki yasa teklifinin birleştirileceği, ekokırıma karşı başarının ancak toplumsal baskı ile gerçekleşeceği değerlendirildi.
Toplantıya katılan, yaklaşan seçimler nedeniyle heyecanlarını yakından duyumsadığımız milletvekili adaylarından İbrahim Akın (Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi), seçim beyannamelerinde ekokırım mücadelesinin yer aldığını belirtti. Bu doğrultuda Türkiye çapında inanılmaz bir motivasyonla çalıştıklarını, mevcut rejimin tahribatlarına karşı 15 Mayısta yeni bir süreç başlayacağını, saldırı ve ekokırıma karşı yapılan çalışmaların toplumsallaşması, halk hareketine dönüşmesi gerektiğini, seçilmesi halinde Meclis’te de çalışma sözünü tekrarladığını söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili adaylarından Helil Kinay, Ekokırım Yasa Teklifi sürecinde yolu açtıklarını, Parti’nin seçim bildirgesinde de yer alan çevreye dair niyet ve dileklerin hayata geçmesi için mücadeleyi büyüterek devam edeceklerini, bu yolda yürümekten onur duyduğunu belirtti.
Yüksel Keleş ( Sol Parti), ekoloji mücadelesinin sadece insanı değil, bütün canlıları kapsadığını, doğayı yok etmenin insanlık suçu işlenmesi anlamını taşıdığını, neoliberalpolitikalarla birlikte AKP’nin doğayı, çevreyi yok ettiğini, gerici, faşist iktidarın gönderilmesi gerektiğini, 1996’dan bu yana çevre mücadelesinin içinde olduğunu, orman ekolojisi üzerine çalışmalar yaptığını söyledi. “Çevre mücadelesini toplumsallaştıramazsak iklim krizi ile birlikte yaşamın da sonu gelecek. Biz bu doğrultuda her türlü mücadelenin içindeyiz, devam edeceğiz.” Dedi.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi milletvekili adayı Burcugül Çubuk, ekokırım yasa teklifine sahip çıkacaklarını belirtti.
Erhan İçöz, Milletvekili aday arkadaşlarımız imza kampanyasına ne şekilde katkı koyacaklar? sorusunu yönelti.
Ancak, milletvekili adayları yoğun tempo nedeniyle kısa bağlantılardan sonra ayrılmak durumunda kaldıkları için, konuşmalarında vermiş oldukları destek sözlerini cevap olarak hatırladık.
Eşref Dağ, Arif Ali Cangı, Helil Kinay’ın konuşmalarından, Egeçep olarak doğru düzlemde yürüdüğümüzü anlıyoruz, şeklindeki sözleriyle hepimizin duygu ve düşüncelerine tercümanoldu, kampanya konusunda heyecanımızı artırdı.
Ekokırım Yasa Teklifi Kampanyası ile ilgili olarak Bileşenlerin yaptıkları çalışmalara geçildi.
Hakkı Uysal ( Salihli Çevre Derneği ), Salihli’de, iki aydır, haftanın üç ayrı günü, görselleri paylaşarak, hatta, ekokırım/ ekoyıkım tanımları üzerinde tartışarak, 1000’den fazla imza topladıklarını, kampanyayı seçim nedeniyle 14 mayıs sonrası zamana yaymayı kararlaştırdıklarını anlattı.
Nebahat Dinler (Ayvalık Tabiat Platformu), Ayvalık’ta her Perşembe pazar yerinde, Sarımsaklı’da ve Cunda’da stant açtıklarını, siyasi partilerin ilk günlerde kampanyayla ilgilendiklerini, halkın genç yaşlı ayrımı olmaksızın katılımının daha iyi olduğunu, hatta yaşadıkları çevre ile ilgili sorunlarını anlatanların bulunduğunu, toplanacak imza sayısınıbeklentisel olarak yüksek tutmadıklarını, kampanyaya dahil olmayı çok önemsediklerini söyledi.
Bu arada Kampanyada TC Kimlik numarası vermek istemeyen yurttaşlardan cep telefon numarası alınabileceği konuşuldu.
Süleyman Eryılmaz (Burhaniye Çevre Platformu), Kampanyanın Burhaniye’de aralıksız devam ettiğini belirtti.
Erhan İçöz, “Seferihisar Pazar yerinde yapılan kampanyada ilgi yüksekti, Bornova ve Karşıyaka Pazarlarında da stant açılırsa iyi olur.” Dedi.
Süleyman Eryılmaz, Pazar yerlerine kurulan stantlara, özellikle pazardan çıkanların ilgisinin yüksek olduğuna dikkat çekerek, yaşamın gerçekleriyle kampanyanın örtüştüğünü vurgulamış oldu.
Sedanur Uğur ( Doğanın Çocukları ) Alsancak’ta yaptıkları çalışmada çok az sayıda imza toplayabildiklerini, İzmir kampanyasının planlama çerçevesinde yürütülmesi gerektiğini, seçim sürecinde iletişimin daha fazla kurulması sebebiyle, güvenilen ve takibini düzenli yapabileceğimiz seçim bürolarına imza föylerinin bırakılabileceğini anlattı. “Seçimin sonucu ne olursa olsun, kendi planımızı yapalım, ekokırım konusunda paneller düzenleyelim, Aliağa’da, örneğin ekoloji- işçi hakları konusunda buluşmalar gerçekleştirelim, ilk kez halktan doğru bir yasa çalışması var.” Dedi.
İlker Ağın, bu çalışmaların seçim arifesinde sekteye uğradığını, kampanya konusunda bilgilendirme yaptığı Meslek Odaları konusunda pek umutlu olmadığını, Seferihisar’da, tohum takası yapılan yerlerde, çevreye duyarlı kişilerin bulunduğu bölgelerde, çevre hassasiyetleri olan köylerde muhtarlarla görüşerek kampanyayı yaygınlaştırmanın mümkün olabileceğini söyledi.
Süleyman Eryılmaz, ekokırıma uğrayan bölge insanlarının, özellikle kadınların imza atma konusunda daha kararlı olduklarını ekledi.
Arif Ali Cangı, “Kampanya seçimlerle birlikte sürdürülmeli, hatta, İzmir’de Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde, her gün, akşamüzeri, 17.00- 20.00 arası stant açılmalı.” Önerisini dile getirdi.
Erdoğan Şahin, 5 haziran Dünya Çevre Günü için Bileşenlerle birlikte, hazırlıklar kapsamında toplantı yapılması düşüncesini ortaya koydu.
Ekokırım Yasa Teklifi gündemli Egeçep Bileşenler Toplantısı, ekokırım çalışması yapan milletvekili adaylarının, 14 Mayısta yapılacak seçimlerde desteklenmesi kararlılığının tekrarlanmasıyla sona ermiştir.